SİTESOL1
SİTESAĞ1
Bekir Zorba
Köşe Yazarı
Bekir Zorba
 

AYKIRI KİŞİLİK

"Türkiye'de sağ sağdır, sol da sağdır" Tarık Tutal    'Sizi rahatsız etmeye geldim' Ali Şeriati'ye ait çok bildik bir sözdür. Tarık Tutal da bizleri rahatsız etmek istiyor. Dürtmek, kendimize getirmek istiyor. Ali Şeriati onun hayranlık duyduğu yazar/ düşünürdür. Şeriati yerleşik düzen algısına terstir. Bu haliyle Tutal'ın ruhuna hitap eder. Tarık beyin tavizsiz tutumu onu aykırı kişiliğe dönüştürüyor. Hatta öyle ki ona 'enterasan abi' diyenler bile var. Hocam Kitap- Şeref bey onu bizlere 'Alevî Dedesi, Antropoloji-tarih düşkünü' diye tanıştırdı.    Şimdilerde daha çok antropolojiyle -ırklar kültürler bilimi- ilgileniyor.  Dedeliği, Alevî-Bektaşi kültürünü, antropoloji çerçevesinde inceliyor, araştırıyor. Ona aslında sadece kitap kurdu da diyebilirim. Ardındaki yükleri ata ata ilerleyen biri o.   Doğru diye kabul edilmiş olana, kurala, ilkeye, alışılmışa uygun davranmaz. Yaygın olarak kabul görülenin dışına çıkar. Peki ama nasıl? Bu, durduk yere edilinecek bir huy değildir. Bana göre bu, önce içinde yaşadığı çevreye, aldığı eğitime, geliştirdiği farkındalık duygusuna ve belki de en önemlisi okumalarına bağlıdır. Daha şimdiden onun bir yıllık okuma programı bellidir. Günde ortalama 200 sayfa okumaktadır.   Tabii okumalarını notlar alarak sürdürmektedir. Notları birkaç kitap dolduracak boyuttadır. Bir editör arkadaşımızla kitap çalışmalarına  usuldan başlamıştır. Tarık Tutal 1961 Adıyaman doğumludur ama kendini Hititli olarak tanımlar. Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi İngiliz filoloji bölümünü 1979 yılında, dönemin siyasi kargaşasından dolayı bırakmak zorunda kalmıştır.  Tutal ocak sahibi bir aileden gelmesi hasebiyle ister istemez Alevilik'le ilgili sorulara muhatap olur. Soy kütüğü 400 yıl öncesine kadar dayanır. Kureyşan ocağındandır. Dedelik görevini akrabaları yürütmektedir. Eğer isteseydi dedelik postuna kendisi oturabilirdi. Tutal, mezhepler ve dinler üstü bir inanışa sahiptir. Aleviligi şöyle tarif eder; "Anadolu Aleviligi haksızlığa başkaldırı siyasal ideolojisidir". Dedelik makamı ona göre misyonunu tamamlamıştır. Dedeliğe çok fazla anlam yüklememek gerekir. Babası 1970 yılında son cemini yaparak "dedelik müessesesi bitmiştir. Şehirlere inin çocuklarınızı okutun gelecek bunda"demiştir.   Tutal tüm inançlara, siyasi akımlara ilgisizdir. Ancak bilmek öğrenmek adına sürekli uğraşan folklor araştırmacısıdır. 1980 yılında Mersin'e gelip yerleşmiştir. 1998 yılına degin ticaretle uğraşmıştır. Şimdilerde emeklilik dönemini yaşamaktadır. Doğal yaşam tutkunudur.    Tarık Tutal dünyayı gezmiş görmüş biridir. Birçok anılar tecrübeler biriktirmiştir. Mersin'i sever. "Mersin, Türkiye'de İzmir ile beraber en muhalif iki şehirdir. Burada kafası çalışan insanlar yaşar" demektedir. Geçim ucuz hayat kolaydır. Fakat yine aynı Mersin hakettiği yerde değildir. Bürokrasi zihniyeti tüm Türkiye'yi olduğu gibi Mersin'i de aşağı çekmektedir.   Türkiye'ye ulusçuluk zarar vermiştir. Anadolu toprağı Selçuklu'nun Osmanlı'nın devamıdır. Cumhuriyet de İslam parantezi dahilinde Türki, Rumî, İrani üçlü sac ayağı üzerine kurulmuştur. "Bunun bir ayağını kestiğinizde toplum sakatlanır" tespitinde bulunuyor.   AK Parti dönemi için de "Demokratik talepleri olmayan toplumlar için ideal hükümettir"der. Tutal Marks'ın; "tarihte her ne olmuşsa, öyle olması gerektiği için olmuştur" sözünü önemser ve bunun Türkiye için de geçerli olduğunu düşünür.   Tutal, Anadolu'da düşünsel manada bir çoraklıktan söz ediyor. Yakınları onun mizantropi -insanları sevmeme onlardan uzak durma- hastalığına yakalandığını ileri sürserler de buna inanmıyorum. Çünkü okuttuğu yedi muhtaç çocuk bulunduğunu biliyorum. Ne kadar hoş sohbet, paylaşımcı ve gönül ehli olduğunu biliyorum.
Ekleme Tarihi: 08 Mart 2025 - Cumartesi

AYKIRI KİŞİLİK

"Türkiye'de sağ sağdır, sol da sağdır" Tarık Tutal 

  'Sizi rahatsız etmeye geldim' Ali Şeriati'ye ait çok bildik bir sözdür. Tarık Tutal da bizleri rahatsız etmek istiyor. Dürtmek, kendimize getirmek istiyor. Ali Şeriati onun hayranlık duyduğu yazar/ düşünürdür. Şeriati yerleşik düzen algısına terstir. Bu haliyle Tutal'ın ruhuna hitap eder. Tarık beyin tavizsiz tutumu onu aykırı kişiliğe dönüştürüyor. Hatta öyle ki ona 'enterasan abi' diyenler bile var. Hocam Kitap- Şeref bey onu bizlere 'Alevî Dedesi, Antropoloji-tarih düşkünü' diye tanıştırdı. 
  Şimdilerde daha çok antropolojiyle -ırklar kültürler bilimi- ilgileniyor.  Dedeliği, Alevî-Bektaşi kültürünü, antropoloji çerçevesinde inceliyor, araştırıyor. Ona aslında sadece kitap kurdu da diyebilirim. Ardındaki yükleri ata ata ilerleyen biri o.
  Doğru diye kabul edilmiş olana, kurala, ilkeye, alışılmışa uygun davranmaz. Yaygın olarak kabul görülenin dışına çıkar. Peki ama nasıl? Bu, durduk yere edilinecek bir huy değildir. Bana göre bu, önce içinde yaşadığı çevreye, aldığı eğitime, geliştirdiği farkındalık duygusuna ve belki de en önemlisi okumalarına bağlıdır. Daha şimdiden onun bir yıllık okuma programı bellidir. Günde ortalama 200 sayfa okumaktadır.
  Tabii okumalarını notlar alarak sürdürmektedir. Notları birkaç kitap dolduracak boyuttadır. Bir editör arkadaşımızla kitap çalışmalarına  usuldan başlamıştır. Tarık Tutal 1961 Adıyaman doğumludur ama kendini Hititli olarak tanımlar. Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi İngiliz filoloji bölümünü 1979 yılında, dönemin siyasi kargaşasından dolayı bırakmak zorunda kalmıştır.
 Tutal ocak sahibi bir aileden gelmesi hasebiyle ister istemez Alevilik'le ilgili sorulara muhatap olur. Soy kütüğü 400 yıl öncesine kadar dayanır. Kureyşan ocağındandır. Dedelik görevini akrabaları yürütmektedir. Eğer isteseydi dedelik postuna kendisi oturabilirdi. Tutal, mezhepler ve dinler üstü bir inanışa sahiptir. Aleviligi şöyle tarif eder; "Anadolu Aleviligi haksızlığa başkaldırı siyasal ideolojisidir". Dedelik makamı ona göre misyonunu tamamlamıştır. Dedeliğe çok fazla anlam yüklememek gerekir. Babası 1970 yılında son cemini yaparak "dedelik müessesesi bitmiştir. Şehirlere inin çocuklarınızı okutun gelecek bunda"demiştir.
  Tutal tüm inançlara, siyasi akımlara ilgisizdir. Ancak bilmek öğrenmek adına sürekli uğraşan folklor araştırmacısıdır. 1980 yılında Mersin'e gelip yerleşmiştir. 1998 yılına degin ticaretle uğraşmıştır. Şimdilerde emeklilik dönemini yaşamaktadır. Doğal yaşam tutkunudur. 
  Tarık Tutal dünyayı gezmiş görmüş biridir. Birçok anılar tecrübeler biriktirmiştir. Mersin'i sever. "Mersin, Türkiye'de İzmir ile beraber en muhalif iki şehirdir. Burada kafası çalışan insanlar yaşar" demektedir. Geçim ucuz hayat kolaydır. Fakat yine aynı Mersin hakettiği yerde değildir. Bürokrasi zihniyeti tüm Türkiye'yi olduğu gibi Mersin'i de aşağı çekmektedir.
  Türkiye'ye ulusçuluk zarar vermiştir. Anadolu toprağı Selçuklu'nun Osmanlı'nın devamıdır. Cumhuriyet de İslam parantezi dahilinde Türki, Rumî, İrani üçlü sac ayağı üzerine kurulmuştur. "Bunun bir ayağını kestiğinizde toplum sakatlanır" tespitinde bulunuyor.
  AK Parti dönemi için de "Demokratik talepleri olmayan toplumlar için ideal hükümettir"der. Tutal Marks'ın; "tarihte her ne olmuşsa, öyle olması gerektiği için olmuştur" sözünü önemser ve bunun Türkiye için de geçerli olduğunu düşünür.
  Tutal, Anadolu'da düşünsel manada bir çoraklıktan söz ediyor. Yakınları onun mizantropi -insanları sevmeme onlardan uzak durma- hastalığına yakalandığını ileri sürserler de buna inanmıyorum. Çünkü okuttuğu yedi muhtaç çocuk bulunduğunu biliyorum. Ne kadar hoş sohbet, paylaşımcı ve gönül ehli olduğunu biliyorum.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve mersindesonhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.