halkalı escort bayanlar
Bekir Zorba
Köşe Yazarı
Bekir Zorba
 

MİLLİ BİRLİK ESASTIR

"Memleketini en çok seven görevini en iyi yapandır"    Görev yaparken şova ihtiyaç var mıdır? Eğer işin içine şov girerse,  bu gösteriş sayılır. Genç teğmenler mezuniyet töreni ardından gereksiz bir şova giriştiler. Yönetmelikten çıkartılmış yemine gerek var mıydı? Her şey bi tarafa yapılan en hafif hâliyle disiplinsizliktir. Spontane gelişen, fevri olduğu tahmin edilen, emir komuta zincirinin dışına çıkılan kendince bir mesaj verme, güç gösterme halidir.   Disipline en çok ihtiyaç duyulan kurumda disiplinsizlik o kuruma zarar vermez mi? Bakınız burada yeminin içeriğine hiç girmiyorum bile. Çünkü yeminin içeriği her vatandaş tarafından kabul görür.   Ülkede ezici çoğunluk 'Mustafa Kemal'in askeridir' buna kimsenin itirazı olamaz. Kurumlarda ana amaç nedir? Görevi amasız, tartışmasız en iyi şekilde yerine getirmektir. Fakat disiplinsiz ve tartışmalı hareketler ülkeye gereksiz enerji kaybettirir ki bu eylemin arkasındaki akıl bunu istemiştir. Teğmenlerin oyuna geldiğini düşünüyorum. Çok çok bir- ikisi bunun bilincindedir. Gerisi maalesef istemsiz gençlik heyecanıyla alet olmuştur.   Krizdeki dünyada ülkenin en çok ihtiyaç duyduğu milli birliktir. Güçlü kurumlardır. İnanın dışarıdaki Türkiye algısı, içeriden görúndüğünden çok farklıdır. Türkiye dış dünyada bilhassa mazlum milletler arasında saygı duyulan, umut beslenen bir ülkedir.    Türkiye sadece kendi vatandaşlarına karşı sorumlu değildir. Onu umutla bekleyen coğrafyalardaki insanlara karşı da sorumludur. Türkiye bir umuttur, güçtür onlar için. Bunu Türkiye dışına çıkanlar daha iyi anlar.   Türkiye tek vücut olduğunda bileğini bükecek hiçbir odak yoktur. Düşmanlar bunu iyi bilirler. Ancak ülkelerin yumuşak karınları vardır. ABD için bu siyah -beyaz ten ayrımıyken. Almanya içinse Nazizm tehlikesidir. Türkiye'de bu maalesef laik-anti laik meselesidir.   Dinî hassasiyeti yüksek olan kesim ile dini hassasiyeti az olan kesimi bir kutuplaşmaya çekmek, Türkiye için en büyük milli birlik sorunudur. Zira daha önceki senaryolar denendi ve başarılı olmadı.   En son, terör tehditi sınırlarımız içinde ortadan kalkmıştır. Feci bir darbe girişimi önlenmiştir. Türk ordusu 15 Temmuz'dan sonra, zayıf düştü tezine karşın, başarılı Suriye operasyonları yapabilmiştir. Libya'da, Irak'ta, Doğu Akdeniz'de emperyal girişimlere kafa tutmuş ve zemin kazanmıştır. Karabağ'da destan yazmıştır. 13 ülkede askeri varlık göstermektedir.   Türk ordusu hızla güçlenmektedir. Askeri bütçe inanılmaz derecede artmıştır. Geliştirdiği özgün sistemlerle caydırıcı güç hâline gelmiştir. Tabii daha alınacak çok mesafe vardır. Fakat ivedilikle gerekenler yapılmaya çalışılmaktadır.   Dünya her geçen gün daha ısınıyor, krizler çoğalıyor. Gazze'de insanlık vahşeti devam ediyor. Hemen herkes olası bir dünya savaşından bahsediyor. Hal böyle iken, çok da gerekmeyen ve disiplinsiz davranış olarak nitelenen bu hareketin kime ne faydası var? Burada amaç üzüm yemek olmalıdır. Bağcıyı dövmek değil.   Ordu bu yeminden ne fayda gördü? Aksine göz bebeği evlatlarını kaybedecek. Boş yere kamplaşma, ikilik dışında vatandaşta yarar görmedi. Ülkeyi sevmek adına gösterişe, gereksiz eylemlere ihtiyaç var mı?   Bunu nafile ibadet gibi nafile eylem gibi düşünün! Oysa zaman değerlidir. Nafile işlere ayırdığımız zamanı kendimizi ve ülkemizi geliştirmeye adayalım. Faydalı işlere girişelim.
Ekleme Tarihi: 14 Eylül 2024 - Cumartesi

MİLLİ BİRLİK ESASTIR

"Memleketini en çok seven görevini en iyi yapandır" 

  Görev yaparken şova ihtiyaç var mıdır? Eğer işin içine şov girerse,  bu gösteriş sayılır. Genç teğmenler mezuniyet töreni ardından gereksiz bir şova giriştiler. Yönetmelikten çıkartılmış yemine gerek var mıydı? Her şey bi tarafa yapılan en hafif hâliyle disiplinsizliktir. Spontane gelişen, fevri olduğu tahmin edilen, emir komuta zincirinin dışına çıkılan kendince bir mesaj verme, güç gösterme halidir.
  Disipline en çok ihtiyaç duyulan kurumda disiplinsizlik o kuruma zarar vermez mi? Bakınız burada yeminin içeriğine hiç girmiyorum bile. Çünkü yeminin içeriği her vatandaş tarafından kabul görür.
  Ülkede ezici çoğunluk 'Mustafa Kemal'in askeridir' buna kimsenin itirazı olamaz. Kurumlarda ana amaç nedir? Görevi amasız, tartışmasız en iyi şekilde yerine getirmektir. Fakat disiplinsiz ve tartışmalı hareketler ülkeye gereksiz enerji kaybettirir ki bu eylemin arkasındaki akıl bunu istemiştir. Teğmenlerin oyuna geldiğini düşünüyorum. Çok çok bir- ikisi bunun bilincindedir. Gerisi maalesef istemsiz gençlik heyecanıyla alet olmuştur.
  Krizdeki dünyada ülkenin en çok ihtiyaç duyduğu milli birliktir. Güçlü kurumlardır. İnanın dışarıdaki Türkiye algısı, içeriden görúndüğünden çok farklıdır. Türkiye dış dünyada bilhassa mazlum milletler arasında saygı duyulan, umut beslenen bir ülkedir. 
  Türkiye sadece kendi vatandaşlarına karşı sorumlu değildir. Onu umutla bekleyen coğrafyalardaki insanlara karşı da sorumludur. Türkiye bir umuttur, güçtür onlar için. Bunu Türkiye dışına çıkanlar daha iyi anlar.
  Türkiye tek vücut olduğunda bileğini bükecek hiçbir odak yoktur. Düşmanlar bunu iyi bilirler. Ancak ülkelerin yumuşak karınları vardır. ABD için bu siyah -beyaz ten ayrımıyken. Almanya içinse Nazizm tehlikesidir. Türkiye'de bu maalesef laik-anti laik meselesidir.
  Dinî hassasiyeti yüksek olan kesim ile dini hassasiyeti az olan kesimi bir kutuplaşmaya çekmek, Türkiye için en büyük milli birlik sorunudur. Zira daha önceki senaryolar denendi ve başarılı olmadı.
  En son, terör tehditi sınırlarımız içinde ortadan kalkmıştır. Feci bir darbe girişimi önlenmiştir. Türk ordusu 15 Temmuz'dan sonra, zayıf düştü tezine karşın, başarılı Suriye operasyonları yapabilmiştir. Libya'da, Irak'ta, Doğu Akdeniz'de emperyal girişimlere kafa tutmuş ve zemin kazanmıştır. Karabağ'da destan yazmıştır. 13 ülkede askeri varlık göstermektedir.
  Türk ordusu hızla güçlenmektedir. Askeri bütçe inanılmaz derecede artmıştır. Geliştirdiği özgün sistemlerle caydırıcı güç hâline gelmiştir. Tabii daha alınacak çok mesafe vardır. Fakat ivedilikle gerekenler yapılmaya çalışılmaktadır.
  Dünya her geçen gün daha ısınıyor, krizler çoğalıyor. Gazze'de insanlık vahşeti devam ediyor. Hemen herkes olası bir dünya savaşından bahsediyor. Hal böyle iken, çok da gerekmeyen ve disiplinsiz davranış olarak nitelenen bu hareketin kime ne faydası var? Burada amaç üzüm yemek olmalıdır. Bağcıyı dövmek değil.
  Ordu bu yeminden ne fayda gördü? Aksine göz bebeği evlatlarını kaybedecek. Boş yere kamplaşma, ikilik dışında vatandaşta yarar görmedi. Ülkeyi sevmek adına gösterişe, gereksiz eylemlere ihtiyaç var mı?
  Bunu nafile ibadet gibi nafile eylem gibi düşünün! Oysa zaman değerlidir. Nafile işlere ayırdığımız zamanı kendimizi ve ülkemizi geliştirmeye adayalım. Faydalı işlere girişelim.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve mersindesonhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.