Aşağıdaki makale 2011 yılında değişen koşullar sonucu revize ettiğim gerçekte 2008 yılında düzenlenen Mersin Kent Sempozyumu kapsamında kaleme aldığım ve sunumunu yaptığım ‘Mersini bekleyen tehdit ve fırsatlar’ bildirisinin bir bölümünde yer alıyordu.
Bugün faaliyete geçen Çukurova Uluslararası Havalimanı’ nın işlevselliğine güç katacak ve Çukurova bölgesini ülkenin cazibe merkezi haline getirecek öneri ve düşüncelerimi içeren Aralık 2011 tarihli makaleyi virgülüne dokunmadan bir kez daha yayınlanmasının yararlı olması umuduyla yeniden paylaşıyorum…
“ 1937 yılından beri hizmet vermekte olan Adana Şakirpaşa Havaalanı yıllık 2,2 milyon yolcu kapasitesine sahip terminaliyle günümüz koşullarında büyüyen talebe cevap vermekten uzaktır.
2011 yılının 11 ayında ulaşılan 2,9 milyon yolcu sayısı bunun en önemli göstergesidir.
2010 genelinde Türkiye’ nin neredeyse tüm havaalanları dış yolcu sayıları göz önüne alındığında %10 ların üzerinde büyürken Adana’ nın %2’ de kalması da bu sorunlarla baş etmekte zorlanan havaalanı nedeniyledir. (dış hat yolcu sayısı itibariyle 2010 genelinde önceki yıla oranla Esenboğa %21, İzmir A.Menderes %28, Antalya %20, İstanbul Atatürk %11 büyürken Adana 423 bin yolcu ile %2’ de kalmıştır.)
Bölgeye hizmet veren mevcut havaalanı kent içinde üstelik çarpık yapılaşmanın göbeğinde kalmıştır. Çoğu yabancı havayolu şirketi alan çevresindeki sorunlu yerleşim nedeniyle yüksek yolcu potansiyeline rağmen Adana’ yı tercih etmemektedir.
Oysa sadece Çukurova değil, komşu ülkelere de hitap edecek yüksek potansiyeli nedeniyle bölge, dünyada gittikçe büyüyen ve bu nedenle daha uzun, geniş pistlere ihtiyaç duyan havaalanına ihtiyaç duymaktadır. (Örneğin devreye alınan yeni Airbus-380 modeli uçakların iniş yapacağı pistin 3400 metre uzunlukta olması gerekirken ülkenin en uzun pisti Atatürk havalimanında ve 3 bin metre uzunluğunda. Yapılacak Çukurova havalimanının bir pisti bu uçaklara uygun uzunluk ve genişlikte olması projenin koşullarından biri.)
Kazanlı-Seyhan başta olmak üzere doğu Akdeniz’in yeni turizm hamlesine hazırlandığı günümüzde, küreselleşen dünyanın gelişecek en büyük sektörü turizmin lokomotifi olan çağdaş bir havalimanına bölgemizin ne kadar ihtiyaç duyduğu tartışılmaz bir başka gerçek.
Adana ve Mersin coğrafi, sosyal, ekonomik koşulların gerektirdiği ortak geleceği birlikte yaratmak zorunda ve iki kentin ortaklaşa yararlanacağı Uluslararası Çukurova Havaalanı yalnız Mersin’e değil başta Adana olmak üzere tüm bölgeye hizmet verecek.
Havalimanı ve çevresinde yer alacak, iki kentin ortaklaşa yararlanacağı Uluslararası Fuarlar ve Dünya Ticaret Merkezleri sayesinde bölge Türkiye yanında doğu Akdeniz’in en önemli cazibe merkezi haline gelecek.
Bilindiği gibi yakında hizmete girecek olan Adana-Mersin hızlandırılmış tren seferleri ve mevcut otoban bağlantısına da entegre edilecek yeni Çukurova Uluslararası Havaalanına ulaşım, kent içi trafiğine kilitlenen mevcut havaalanından çok daha kolay olacak.
Tarsus-Yenice arasında kısa zamanda hayata geçirilecek yeni havalimanı, Mersin limanına olan yakınlığı itibariyle bölgenin lojistik avantajını da öne çıkaracak, iki kentin değerli tarım ürünlerinin dış ülkelere, çok daha hızlı ve ucuza ihraç olanağı doğacak.
TCDD’ nin projelendirdiği demiryolu bağlantılı Yenice Lojistik Merkezine entegre edilecek yeni havalimanının istihdam başta olmak üzere kazanımlarının, iki kente kısa zamanda refah ve zenginlik olarak yansıması hiç te zor değil.
Konumu ve komşu ülkelere denizden ulaşım kolaylığı sayesinde başta Suriye ve Lübnan olmak üzere yeni havalimanı Ortadoğu ile Avrupa arasındaki köprü görevini de üstlenirken Havalimanı sayesinde bölge deniz, kara, hava bağlantılı, doğu Akdeniz’in en önemli bölgesel lojistik merkezi konumuna da gelecek.”
*2008 yılında düzenlenen Mersin Kent Sempozyumu’ nda sunduğum ‘Mersin’i bekleyen tehdit ve fırsatlar’ bildirisinin Aralık 2011’ de revize edilmiş metni