deyim yerindeyse günah çıkarma kaygısını da yansıtan açıklamasındaki şu ifade tahakkuk rakamlarının neye göre hesaplandığını yeterince özetler:
“Her isim üzerinde kanunun emrettiği şekilde tüm materyallerden istifade edilmiş ve arkadaşlar arasında tam bir görüş ve kanaat olmadan vergi tespit edilmemiştir. Bilhassa harp kazançları üzerinde çok titiz davranan komisyonumuz evvela kanuni sonra vicdani mesuliyetini de üzerine almak gibi tam bir maddi ve manevi mesuliyeti göz önünden bir saniye uzak tutmamıştır.”
Söz konusu objektif olmaktan uzak ‘harp kazançları’ gibi istenen yere çekilebilecek kriter olunca örneğin dönemin tartışılmaz ülke çapında en zengini Vehbi Koç’ a tüm şubelerindeki faaliyetleri kapsamında ve toplamda 720 bin TL varlık vergisi tahakkuk ettirilirken yayınlanan Mersin listesinde yer alan ilk on isimden 2,5 milyonun üzerinde ödeme talep edilmesi, özellikle de o isimlere detaylı bakıldığında komisyon titizliğinin kimlere yoğunlaştırıldığını açıklıyor…
Mersin’ de iyi durumda bir evin 300 lira ettiği o dönemde, 8 Aralık 1942 sabahı Mersin Belediyesi ve Maliye Tahakkuk Binası sokaklarına asılan listelerde az veya çok ödeme çıkarılan 400 civarındaki isimler arasında kimler yoktur ki!
Kabaş’ tan Bezmen’lere, Sursouk’ lardan Şaşati’ lere, İş Bankasının sanayi işletmeciliği yapmak üzere kurduğu İçpak Türk A.Ş.’ den Mersin’e elektrik sağlayan Elektrik A.Ş.’ ye, Abdulkadir Perşembe’ den Hasan Akel’ e, Barbur’lardan Nader’ lere, Mülhem Şelfun’ dan Jozef Katoni’ ye, Enis Turhan’dan Sait Çiftçi’ ye kimler yoktu ki…
Bugün de izlerine rastlayacağımız pek çok isim kendilerini yok etmeyecek ölçülerde ödemelere muhatap olurken asıl piyango 25 bin lira üzeri listede yer alanlara isabet ediyordu:
Listenin başında 600’er bin lira tahakkuk ettirilen Şaşo Kardeşler ve Şaol Kohen ile Nazım Gandur ve kardeşleri yer alıyordu…
Mehmet ve Şefik Hariri 370 bin lira,
Nazım Miskavi 200 bin lira, *
Zeki Bilmen ve Mehmet Akil 150 bin lira,
Ahmet Ramazan 150 bin lira,
Anadolu İnkişaf Şirketi 120 bin lira,
Hancıoğlu Mehmet Necati 115 bin lira,
Mustafa ve Salah Gandur 110 bin lira, *
Mehmet Akil ve ortakları 100 bin lira, (Mehmet Âkil’ e iki ayrı ortaklık nedeniyle iki ayrı vergi tahakkuk ettiriliyor)
Mustafa Erdişli 95 bin,
Fahri Gürani ve oğulları 80 bin,
Mersin Akdeniz ltd. Şti 80 bin,
Josef Katoni ve şürekâsı 75 bin,
Mahmut Rumani 60 bin,
Müteahhit Hazık Ziya ve ortağı 60 bin,
Fuat Barbur 58 bin,
Toros Ltd. Şti 50 bin,
Bahattin Közberi ve Şürekâsı 50 bin,
İbrahim Derviş ve Fazıl Sıddık 50 bin,
Abdülhamit Nasır 45 bin,
Cemal Alp ve Abdülhamit Demirel 30 bin,
Mülhem Şelfun 30 bin,
Mehmet Canlı ve Ortakları 30 bin,
Mehmet ve Ali Safa 30 bin,
Mehmet ve İsmail Saydam 30 bin,
Vital Stromza 30 bin,
Şükrü Diyap 30 bin,
Sait Çiftçi kardeşler 27 bin,
Mehmet Sabahattin ve Ortakları 25 bin,
Enis ve Cemil Turhan 25 bin,
Şampiyonlar grubundakilerin ardından 25 bin lira altı vergi tahakkuk ettirilen çok sayıda isim sonraki makalede…
* Anadolu grubu kurucularından Kamil Yazıcı anılarında özellikle Varlık vergisi dönemi ve sonrasına ilişkin özellikle Nazım Miskavi ve Mustafa Gandur ile ilgili şu ilginç bilgileri paylaşır:
“Mersin’li toptan bakkaliye tüccarı Mustafa Kandur (Gandur’u kast ediyor a.a.), sıkça alışveriş yaptığımız işadamlarından birisiydi. Müşterisi olduğumuz bir başka işadamı ise, Nâzım Miskavi idi.
Mersin’den daha çok gazyağı alırdık. Rusya malı olan gazyağı tenekelerinin üzerinde deve motifi vardı. Biz de ona “Develi Gaz” derdik. Mersin’de imal edilen sabunlar da, müşteriler tarafından çok beğenilirdi. Mersin’den toptan aldığımız mallar arasında, kahveden kalaya kadar aklınıza ne gelirse, her şey bulunurdu.
Alışverişlerimizde genellikle “açık hesap” dediğimiz cari hesap geçerli olurdu. Arada hiç senet-sepet kullanmazdık. Söz, en geçerli senetti. Bu kredili alışverişler, sürekli devam eder, onbeş günde bir de mal bedelleri ödenirdi.(…)
Bir sonraki makalede 25 bin lira altı varlık vergisi borcu tahakkuk ettirilen isimlere yer vereceğim…