Keşke iklim daha demokratik olsaydı da haklı sesinizi daha gür haykırabilseydiniz. Pandemi dönemi onca şehit vermenize rağmen insanları yaşatma çabanızın karşısında susanlar o gün duymadıkları saygıyı bugün gösterebilseydi.. Aslında emeğinizin, alın terinizin karşılığını istemek, daha sağlıklı koşullarda ülke insanına daha iyi hizmet verme dışında talebiniz yok.. Tüm kaynakları emeğe değil rantiyeye aktaran bozuk sağlık sistemi düzelmeden, emeği temele oturtacak çağdaş bir sistemi hakim kılmadan bu kaotik ortamdan çıkışımız yok.. Aşık Mahzuni' nin tanımıyla bugün 'doktor hasta ben hasta’ hallerindeyiz.. İktidarı muhalefetiyle konforlu alanlarda keyif çatan siyasetçilerin umurunda olmasak ta aslında yeni siyasetin temelini, yepyeni bir duruşu yeni bir ortak dili biz oluşturuyoruz.. Tıpkı Akbelen köylülerinin, çevrecilerinin siyasetçiler tarafından görülmeyip siyaset gündemini belirlemesi gibi… Tıpkı sesleri duyulmasa da yılların alın teri göz nuru zeytinlikleri ellerinden alınmak istenen Antakya Dikmece köylülerinin iş makineleri önünde gövdelerini siper etmeleri gibi… Tıpkı yıkıma gelenlerin önüne dikilen Rize İkizdere mağdurları gibi… Tıpkı Berdan havzasına çimento fabrikası kondurmak isteyenlere karşı çıkan sağ sol, muhafazakar laik her görüşten insanın toprağına sahip çıkarken bugüne kadar giydiği gömlekleri çıkarıp ortak geleceğe ortak tavırla karşı çıkması gibi… Hepimiz, düşüncemiz, inançlarımız ne olursa olsun, farklılıklarımızı törpüleyip, kendimizi hapsettiğimiz odalardan çıkacak ortak geleceğimizi kurma adına büyük meydanlarda toplanacağız… Ekmeğimizi başka diyarlarda arama girişimleri, başka diyarlara kaçmak çözüm değil.. Ve asla gitmeyecek, inadına dişimizle tırnağımızla tutunacağız hayata ve inşa etmemiz gereken geleceğie… Bu ülke, bu topraklar, bu insanlar bizim.. Hep birlikte birleşe birleşe, direne direne kazanacağız.. Çünkü insandan yanayız ve insanı yaşatmayı amaçlıyoruz… A. Ayan Mersin, 31 Temmuz 2023