Mersin Milli Yardım Komitesi dönemin yerel gazetelerinde yer alan bir çağrı yayınlar…
O çağrıda yer alan ifadeler, 2. Dünya Savaşının ortasında ülkenin nasıl bir dönemden geçmekte olduğunu, bir çorabın bile ne kadar değerli olduğunu göstermesi bakımından önemli…
Mersin Milli Yardım Komitesi’ nin günlerce gazetelerin birinci sayfasında spot olarak ve Hamiyetli Yurtdaş başlığıyla yayınlanan ilanı yeterince fikir verebilir:
“ Yurdumuzun büyük bir kısmında Hareketi arz yüzünden evleri yıkılan, malları kayıp olan, kışın en şiddetli zamanında kar ve yağmur altından kimsesiz ve açıkta kalan Yurtdaşlarımız sizin yardımınızı bekliyorlar.
Halkevinde teşekkül eden ‘Milli Yardım Komitesi’ vatandaşlarımızın yapacakları nakdi ve aynî yardımı kabul etmeğe başlamıştır.
Yapılacak yardım nakden olacağı gibi yatak, yorgan, battaniye, elbise, don, gömlek, çorap ve saire gibi örtecek ve giyecek te olabilir..
Teşekkül eden toplama komiteleri evlerinize de ayrıca müracaat edeceklerdir.
Yapacağınız yardımı vereceğiniz eşyaları bir paket halinde hazırlayarak bu Komitelere makbuz mukabilinde teslim ediniz..
Yapacağınız yardımın bir felaketzedeyi ölümden kurtaracağını düşününüz ve yardımınızı ona göre hazırlayınız…
Milli Yardım Komitesi”
Bir başka spot ise enkaz altından canlı çıkarılan kimsesiz çocuklarla ilgili Çocuk Esirgeme Kurumu’ nca yayınlanır…
İlanda; ‘yer sarsıntısı felaketinde anasız, babasız kalmış çocuklardan evlat edinmek istiyorsan, Çocuk Esirgeme Kurumuna şimdiden müracaat et.” İfadesi yer alır…
Duyuru boşuna değildir.
İlk kafileyle gelen 371 kişinin 100’ ü kız, 76’ sı erkek çocuktur zira…
Erzurum’ dan Ege’ ye kadar tüm ülkede hissedilen deprem nedeniyle nispeten güvenli ve ılıman Mersin’ e ilgi devam eder…
İlk kafilenin ardından yine trenle gelen 106 kişilik yeni kafile de Tarsus’ a yerleştirilir…
Ülke genelindeki matem yaklaşan yılbaşına hazırlanan Mersin’ e de yansır..
Örneğin Mersin Tüccar Kulübü daha önce hazırlıkları tamamlanan Yılbaşı Balosunun “gayri muayyen bir zaman için tehir edildiğini duyurur…
Dönemin en etkili yerel gazetesi Yeni Mersin’ in sahibi Fuad Akbaş’ ın kızı Nimet ile Teğmen İhsan Tufan önceden yapılan hazırlıklara karşı Belediye salonunda 29 Aralık 1939 günü sade bir törenle evlenirler..
1939 depreminde diğer Anadolu illeri gibi Mersin’ de üzerine düşeni yapar, yokluklara rağmen kimseyi aç ve açıkta bırakmamak için herkes karınca kararınca bir şeyler vermeye çalışır…
O yardım listesinden birkaç rakam:
Akdeniz Ticaret Şirketi 3000 lira,
Fahri Gürani, İçpak Fb, Nazım Miskavi, Gandurlar, Necati Hancı 500’ er lira,
Mersin Belediyesi 240 lira,
Cemilli Köyü 10 lira 10 kuruş,
Gözne Okulu 3,5 lira,
Kerimler Köyü 50 lira,
Liman Dairesi 71 lira 25 kuruş,
Erçel Köyü 153 lira,
Osmanlı Bankası memurları 51 lira 60 kuruş,
Turunçlu köyü 58 lira 55 kuruş,
Çeşmeli köyü 2,5 lira,
Kargıpınar köyü 4 lira 96 kuruş,
Kazanlı’ dan Mustafa Kurtuluş 50 lira,
Gözne Köyü 48 lira 25 kuruş,
Kerimler Köyü 50 lira,
Diye uzayıp giden ve günler boyu herkesin karınca kararınca katkı yaptığı bağışlarla Mersinliler, Erzincan yaralarının sarılmasına yardımcı olacak 51 bin lirayı aşkın parayı aralarında toplarlar…
Dönemin genel tablosunu yansıtması bakımından, Mersin Cezaevinde toplanan yardım paketi hayli ilginçtir…
Kader mahkûmları ayaklarındaki çoraptan, pijamalarına, pantolondan mintana, kasketten mendile üstlerinde başlarında ne varsa felaketzedelere ulaştırılmak üzere yardım komitesine teslim ederler…