halkalı escort bayanlar
SİTESOL1
SİTESAĞ1

PARKİNSON HASTALIĞI 20’Lİ YAŞLARDA DA GÖRÜLEBİLİYOR

Sağlık (mersindesonhaber) - mersindesonhaber | 05.12.2023 - 14:18, Güncelleme: 05.12.2023 - 14:18 2771+ kez okundu.
 

PARKİNSON HASTALIĞI 20’Lİ YAŞLARDA DA GÖRÜLEBİLİYOR

Çoğu hastada tek taraflı elde titreme olarak başlayan Parkinson hastalığının genellikle 60 yaştan sonra belirtilerinin görüldüğünü kaydeden uzmanlar, tek taraflı başlayan hastalığın yaklaşık bir buçuk yıl sonra karşı tarafa geçtiğini söylüyor.

Parkinson hastalığı kişinin genetiğinde var ise 25-40 yaşlarında da görülebildiğini vurgulayan Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Sultan Tarlacı, genetik gen ile geçen Parkinson hastalığı daha erken ortaya çıktığını kaydetti. Prof. Dr. Tarlacı, “Lifli gıdalar tüketilmeli, kemikleri sert tutmak için yoğurt yenilmeli. Haftada iki kere bakla yenilmesi de olumlu etki oluşturuyor” dedi.  Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Sultan Tarlacı, Parkinson hastalığı hakkında bilgi vererek, hastaların nasıl beslenmesi gerektiğini anlattı.  Tek taraflı başlayan hastalık yaklaşık bir buçuk yıl sonra karşı tarafa geçiyor Parkinson hastalığının hareketlerde yavaşlamayla giden nörolojik bir hastalık olduğunu ifade eden Prof. Dr. Sultan Tarlacı, “Göz kırpmada yavaşlama, yutma sıklığında azalma, bağırsak hareketinde yavaşlama, düşünce akışında yavaşlama olarak belirtileri görülebiliyor. Parkinson hastalığı çoğu hastada tek taraflı elde titreme olarak başlıyor. Titreme olan tarafta yürürken olan kol salınımı duruyor. Yürüme esnasında öne doğru kamburluk görülüyor. Parkinson hastalığı yaşla ilgili bir hastalık ve genellikle 60 yaştan sonra belirtileri görülüyor. Tek taraflı başlayan hastalık yaklaşık bir buçuk yıl sonra karşı tarafa geçiyor. Tükürük bezinden örnek alındıktan sonra tanı yüzde 70 oranında konulabiliyor. Parkinson vücudun sistemini etkileyen bir hastalık.” dedi. Parkinson hastalığı gençlerde görülüyor mü?  Parkinson hastalığı kişinin genetiğinde var ise 25-40 yaşlarında da görülebildiğini vurgulayan Prof. Dr. Sultan Tarlacı, Parkinson hastalığı için her yıl 2-3 tane gen bulunduğunu, şu an sayısı 27’e varan parkin genin olduğunu anlattı. Prof. Dr. Sultan Tarlacı, “Bu genler kişide var ise genetik olarak taşınabilmektedir. Genetik wazqsile geçiş oranı yüzde 10 ile yüzde 15 arasındadır. Genetik ile geçen Parkinson hastalığı daha erken ortaya çıkmaktadır.” şeklinde konuştu. Parkinson’da kök hücre tedavisi  Kök hücre tedavisinin 1960’dan beri Parkinsonlu hastalarda denendiğini dile getiren Prof. Dr. Sultan Tarlacı, “Kök hücrenin geçici bir etkiye sahip olduğu izlenilmiştir. Günümüz açısından değerlendirince şu anda onaylanmış bir kök hücre tedavisi yoktur.” dedi. Dopamin ve Parkinson hastalığı ilişkisi  Beynin dopamin ile ilgili olan 3 tane merkezi bulunduğunu ve dopamin 15-30 yaş arasında yüksek olduğunu anlatan Prof. Dr. Sultan Tarlacı, “Dopamin, Parkinson ve benzeri hastalıklar için altın standardında bir ilaçtır. Fakat dışarıdan alınan dopamin doğrudan beyine geçmiyor. Dopaminin Parkinson hastaları üzerinde hareket kısıtını azaltan etkileri var. Hastanın tedaviye yanıtına, yan etkiye hassasiyetine göre ayarlamak gerekiyor.” dedi. Dopamin hücrelerinin kaybolduktan sonra yenilenmesinin mümkün olmadığını da ifade eden Prof. Dr. Sultan Tarlacı, rezervin de hastalığın yılı arttıkça azaldığını söyledi. Parkinson hastaları lifli gıdalar, yoğurt ve taze bakla tüketmeli Parkinson hareketleri yavaşlatan bir hastalık olsa da sistemik bir hastalık olduğunu ifade eden Prof. Dr. Sultan Tarlacı, “Parkinson hastalarının özellikle beslenmelerine dikkat etmeleri gerekiyor. Kabızlık Parkinson hastalarında sıkça görülür çünkü bağırsakları yavaşlatıyor o yüzden lifli gıdalar tüketilmeli, kemikleri de sert tutmak için yoğurt yenilmelidir. Haftada iki kere bakla yenilmesi olumlu etki oluşturur ama ilaç yerine geçmez. Aynı zamanda bisiklet sürmek Parkinson hastalığında önemli yer tutar.” diye konuştu. Erkeklerde daha sık görülüyor  Parkinson hastalığına erkeklerde kadınlara göre daha çok rastlandığını da belirten Prof. Dr. Sultan Tarlacı, şunları söyledi: “Başlangıçta tek elde titreme ile başlar. Tıbbi olarak tremor adlandırıyoruz. Bu titreme dışardan görülerek anlaşılıyor, elde titreme başladıktan bir iki yıl sonra hastanın hareketlerinde yavaşlama, oturup kalkarken yavaşlık, kolları sallamama daha ilerleyen zamanlarda günlük faaliyetlerin de dışarıya bağlılık halini alabiliyor. Yaşlanmayla ilgili bir hastalık. Beynin hareket sisteminde bazı insanlarda belli sebeplerle ortaya çıkan çabuk yaşlanma. Parkinson hastalığına sebep olan bazı etmenler var, bunlar içerisinde erkek cinsiyeti, kuyu suyu, sigara kullanımı, tarım ilacına fazla maruz kalma hastalığı tetikleyebiliyor. Kahve tüketimi Parkinson riskini azaltıyor. Yaşlılarda ortaya çıkan düşmeler Parkinsonun belirtileridir, denge sorunu yaşarlar.” Beyin pili etkili sonuç verebiliyor Parkinson hastalığında erken tanının yaşam kalitesini arttırma açısından önemli olduğunu anlatan Tarlacı, “Maalesef hastalığın sürecini yavaşlatmak için günümüzde bir çözüm bulunmuyor. Ancak Parkinson tedavi edilebilir bir hastalıktır. 1960’larda hiçbir tedavisi olmayan Parkinson hastalığı günümüzde ilaçlarla tedavi edilebiliyor. Değişik tedavi yöntemlerimiz var, hekimler hastanın klinik tablosuna göre tedavi yöntemini belirliyor. Bazı hastaların beynine pil takılması tedavi açısından olumlu etki oluşturuyor.” diye sözlerini tamamladı.
Çoğu hastada tek taraflı elde titreme olarak başlayan Parkinson hastalığının genellikle 60 yaştan sonra belirtilerinin görüldüğünü kaydeden uzmanlar, tek taraflı başlayan hastalığın yaklaşık bir buçuk yıl sonra karşı tarafa geçtiğini söylüyor.

Parkinson hastalığı kişinin genetiğinde var ise 25-40 yaşlarında da görülebildiğini vurgulayan  Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Sultan Tarlacı, genetik gen ile geçen Parkinson hastalığı daha erken ortaya çıktığını kaydetti. Prof. Dr. Tarlacı, “Lifli gıdalar tüketilmeli, kemikleri sert tutmak için yoğurt yenilmeli. Haftada iki kere bakla yenilmesi de olumlu etki oluşturuyor” dedi. 

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Sultan Tarlacı, Parkinson hastalığı hakkında bilgi vererek, hastaların nasıl beslenmesi gerektiğini anlattı. 

Tek taraflı başlayan hastalık yaklaşık bir buçuk yıl sonra karşı tarafa geçiyor

Parkinson hastalığının hareketlerde yavaşlamayla giden nörolojik bir hastalık olduğunu ifade eden Prof. Dr. Sultan Tarlacı, “Göz kırpmada yavaşlama, yutma sıklığında azalma, bağırsak hareketinde yavaşlama, düşünce akışında yavaşlama olarak belirtileri görülebiliyor. Parkinson hastalığı çoğu hastada tek taraflı elde titreme olarak başlıyor. Titreme olan tarafta yürürken olan kol salınımı duruyor. Yürüme esnasında öne doğru kamburluk görülüyor. Parkinson hastalığı yaşla ilgili bir hastalık ve genellikle 60 yaştan sonra belirtileri görülüyor. Tek taraflı başlayan hastalık yaklaşık bir buçuk yıl sonra karşı tarafa geçiyor. Tükürük bezinden örnek alındıktan sonra tanı yüzde 70 oranında konulabiliyor. Parkinson vücudun sistemini etkileyen bir hastalık.” dedi.

Parkinson hastalığı gençlerde görülüyor mü? 

Parkinson hastalığı kişinin genetiğinde var ise 25-40 yaşlarında da görülebildiğini vurgulayan Prof. Dr. Sultan Tarlacı,  Parkinson hastalığı için her yıl 2-3 tane gen bulunduğunu, şu an sayısı 27’e varan parkin genin olduğunu anlattı. Prof. Dr. Sultan Tarlacı, “Bu genler kişide var ise genetik olarak taşınabilmektedir. Genetik wazqsile geçiş oranı yüzde 10 ile yüzde 15 arasındadır. Genetik ile geçen Parkinson hastalığı daha erken ortaya çıkmaktadır.” şeklinde konuştu.

Parkinson’da kök hücre tedavisi 

Kök hücre tedavisinin 1960’dan beri Parkinsonlu hastalarda denendiğini dile getiren Prof. Dr. Sultan Tarlacı, “Kök hücrenin geçici bir etkiye sahip olduğu izlenilmiştir. Günümüz açısından değerlendirince şu anda onaylanmış bir kök hücre tedavisi yoktur.” dedi.

Dopamin ve Parkinson hastalığı ilişkisi 

Beynin dopamin ile ilgili olan 3 tane merkezi bulunduğunu ve dopamin 15-30 yaş arasında yüksek olduğunu anlatan Prof. Dr. Sultan Tarlacı, “Dopamin, Parkinson ve benzeri hastalıklar için altın standardında bir ilaçtır. Fakat dışarıdan alınan dopamin doğrudan beyine geçmiyor. Dopaminin Parkinson hastaları üzerinde hareket kısıtını azaltan etkileri var. Hastanın tedaviye yanıtına, yan etkiye hassasiyetine göre ayarlamak gerekiyor.” dedi.

Dopamin hücrelerinin kaybolduktan sonra yenilenmesinin mümkün olmadığını da ifade eden Prof. Dr. Sultan Tarlacı, rezervin de hastalığın yılı arttıkça azaldığını söyledi.

Parkinson hastaları lifli gıdalar, yoğurt ve taze bakla tüketmeli

Parkinson hareketleri yavaşlatan bir hastalık olsa da sistemik bir hastalık olduğunu ifade eden Prof. Dr. Sultan Tarlacı, “ Parkinson hastalarının özellikle beslenmelerine dikkat etmeleri gerekiyor. Kabızlık Parkinson hastalarında sıkça görülür çünkü bağırsakları yavaşlatıyor o yüzden lifli gıdalar tüketilmeli, kemikleri de sert tutmak için yoğurt yenilmelidir. Haftada iki kere bakla yenilmesi olumlu etki oluşturur ama ilaç yerine geçmez. Aynı zamanda bisiklet sürmek Parkinson hastalığında önemli yer tutar.” diye konuştu.

Erkeklerde daha sık görülüyor 

Parkinson hastalığına erkeklerde kadınlara göre daha çok rastlandığını da belirten Prof. Dr. Sultan Tarlacı, şunları söyledi:

“Başlangıçta tek elde titreme ile başlar. Tıbbi olarak tremor adlandırıyoruz. Bu titreme dışardan görülerek anlaşılıyor, elde titreme başladıktan bir iki yıl sonra hastanın hareketlerinde yavaşlama, oturup kalkarken yavaşlık, kolları sallamama daha ilerleyen zamanlarda günlük faaliyetlerin de dışarıya bağlılık halini alabiliyor. Yaşlanmayla ilgili bir hastalık. Beynin hareket sisteminde bazı insanlarda belli sebeplerle ortaya çıkan çabuk yaşlanma.

Parkinson hastalığına sebep olan bazı etmenler var, bunlar içerisinde erkek cinsiyeti, kuyu suyu, sigara kullanımı, tarım ilacına fazla maruz kalma hastalığı tetikleyebiliyor. Kahve tüketimi Parkinson riskini azaltıyor. Yaşlılarda ortaya çıkan düşmeler Parkinsonun belirtileridir, denge sorunu yaşarlar.”

Beyin pili etkili sonuç verebiliyor

Parkinson hastalığında erken tanının yaşam kalitesini arttırma açısından önemli olduğunu anlatan Tarlacı, “Maalesef hastalığın sürecini yavaşlatmak için günümüzde bir çözüm bulunmuyor. Ancak Parkinson tedavi edilebilir bir hastalıktır. 1960’larda hiçbir tedavisi olmayan Parkinson hastalığı günümüzde ilaçlarla tedavi edilebiliyor. Değişik tedavi yöntemlerimiz var, hekimler hastanın klinik tablosuna göre tedavi yöntemini belirliyor. Bazı hastaların beynine pil takılması tedavi açısından olumlu etki oluşturuyor.” diye sözlerini tamamladı.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve mersindesonhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.