BAŞKAN SEÇER, DERSİMLİLER DERNEĞİ’NİN AŞURE LOKMASI ETKİNLİĞİ'NE KATILDI
“AŞURE, MERSİN’İ ÖYLE GÜZEL İFADE EDİYOR Kİ; TAM DA BİZİZ”
Başkan Seçer, “Benim Kerbela’dan çıkaracağım ders; Kerbela’da yerdiğim zalimliği, adaletsizliği, zulmü, yönetim anlayışımda yapmamak. Aşure, Mersin’i öyle güzel ifade ediyor ki; tam da biziz. İçinde her şey var; Mersin gibi” dedi.
Mersin’in zenginliğinin demografik yapısının çeşitliliğinden geldiğini söyleyen Başkan Seçer, “Ben böyle bir kentin başkanı olduğum için kendimi zengin bir belediye başkanı olarak addediyorum. Bunu da Mersin’e borçluyum. Bu kentte hizmet yapmak olağanüstü bir zevk” diye konuştu.
Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, eşi Mersinden Kadın Kooperatifi Başkanı Meral Seçer ile birlikte Mersin Dersimliler Kültür Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği tarafından düzenlenen Aşure Lokması etkinliğine katıldı.
Etkinlikte yaptığı konuşmada Kerbela’dan dersler aldıklarını söyleyen Başkan Seçer, “Benim Kerbela’dan çıkaracağım ders; Kerbela’da yerdiğim zalimliği, adaletsizliği, zulmü yönetim anlayışımda yapmamak. Aşure, Mersin’i öyle güzel ifade ediyor ki; tam da biziz. İçinde her şey var; Mersin gibi” dedi.
Derneğin bahçesinde düzenlenen etkinliğe Başkan Seçer ve Meral Seçer'in yanı sıra Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Grup Başkanvekili ve Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır, CHP Mersin Milletvekili Gülcan Kış, Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) Mersin Milletvekili Perihan Koca, CHP Mersin İl Başkanı Koral Ömür, Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF) İnanç Kurulu ve Mersin Cemevi Başkanı Hasan Kılavuz, Yenişehir Belediye Başkan Vekili Özgür Emire, Mersin Dersimliler Kültür Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği Başkanı Nurşen Çığlık, siyasi partilerin il ve ilçe yöneticileri, Meclis Üyeleri, STK, dernek ve oda temsilcileri ile vatandaşlar katıldı.
Açılış konuşmaları ile başlayan etkinlik, gülbeng okunarak aşure duasının yapılmasıyla sürdü. Konuşmasına Dersimlilere teşekkür ederek başlayan Başkan Vahap Seçer, kendisinden önce kürsüye gelen milletvekillerinin Kerbela ile günümüz koşullarını betimleyen konuşmalarını ilgi ve takdirle dinlediğini belirterek “Ancak benim işim farklı. Ben belediye başkanıyım ve icraat adamıyım. Benim Kerbela’dan çıkaracağım ders, Kerbela’da yerdiğim zalimliği, adaletsizliği, zulmü, yönetimimde yapmamak” dedi.
“Böyle bir kentin belediye başkanı olduğum için kendimi çok zengin addediyorum”
Aşure’nin adeta Mersin’i ifade ettiğini söyleyen Seçer, aşurenin içerisinde her türlü bakliyat, tatlandırıcı şeker, yemiş olduğunu Mersin’de de Dersimlisi, Gazianteplisi, Şanlıurfalısı her ilden insanların yaşadığını hatırlattı. Seçer, “Doğulu, batılı, kuzeyli, güneyli her türlü meşrep, mezhep, yaşam biçimi, etnik yapı burada. Ben kendimi çok zengin bir belediye başkanı olarak değerlendiriyorum. Zenginlik sadece malla mülkle ölçülmez kalple ölçülür, zenginlik kalptedir. Böyle bir kentin belediye başkanı olduğum için kendimi çok zengin bir belediye başkanı olarak addediyorum” diye konuştu.
Bu zenginliği Mersinlilere borçlu olduğunu dile getiren Başkan Vahap Seçer, “Bu kente görev yapmak, hizmet yapmak olağanüstü bir zevk. Onun için sabah da şevkle kalkıyorum, görevimin başına gidiyorum” dedi.
2019 yılında seçimleri kazandıktan sonra CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun kendisini tebrik etmek için aradığında, ‘Adaletten şaşmayın. Yetim hakkına tenezzül etmeyin dememe gerek yok’ dediğini aktaran Seçer, “Ben Genel Başkanımın söyledikleri bir talimat, bir nasihat olarak almadım. Evelallah bu kültürde yetişmiş, bu dünya görüşünde bir insan olarak zaten bende var olan bu hasletleri hatırlattığı için kendisine teşekkür ettim ve ‘Zaten bu benim hasletim, yönetim anlayışımda da olacak’ dedim. Elbette ki eksiğimiz kusurumuz vardır, olmuştur, olacaktır da. Önemli olan bunları görmek. Burası çok güzel bir coğrafya. Bu güzel coğrafyada her bir ferdi mutlu etmek, kendini iyi hissettirmek, ‘Ben eşit yurttaşım’ dedirtebilmek için gecemizi gündüzümüze katacağız. Görev süremiz boyunca da hiç merak etmeyin, aldığımız emanete ihanet etmeden, sizlerin başını öne eğdirmeden görevimizi tamamlayacağız. Bundan emin olabilirsiniz” ifadelerini kullandı.
Kış: “Aşureler birleştirici, kardeşliğe ve barışa çağrı, zulme karşı direniştir”
CHP Mersin Mellitvekili Gülcan Kış ise Muharrem Ayı ve Aşure’nin ‘İncinsen de incitme’ diyen Alevi felsefesinin en önemli değeri olduğunu belirterek “Aşureler birleştiricidir, kardeşliğe ve barışa çağrı, zulme karşı direniştir. İşte bize düşen de bu değere, bulunduğumuz her yerde ve ortamda sahip çıkmak ve o değerleri gelecek nesillere aktarmaktır. Yaşadığımız haksızlıklara karşı, zulme karşı demokrasiyi, adaleti ve özgürlüğü savunmalıyız. Mücadelemizi her daim bir arada sürdürmemiz gerekiyor. Birlik ve beraberliğe en çok ihtiyaç duyduğumuz bu dönemde bu anlamlı günde hiç olmadığı kadar birbirimize sahip çıkmamız gerektiğini buradan belirtmek istiyorum” dedi.
Koca: “Geçmişte nasıl bir ve birlik olmuşsak, bugün de bu canlaşmaya ihtiyacımız var”
Geçmişte yaşanan Kerbela olayının günümüzde farklı şekillerde ortaya çıktığını belirten Yeşil Sol Parti Mersin Milletvekili Perihan Koca “Kerbela ne yazık ki geçmişte kalmış bir olay değil. Kerbela bugün ırkçılıkla, milliyetçilikle, eşitsizlikle, zam zulüm, açlık yoksulluk politikalarıyla, ayrımcılıkla sürdürülüyor. Kadınlara, çocuklara yönelik şiddet ve eşitsizlik politikalarıyla sürdürülüyor. Nasıl ki dün Kerbela’ya karşı bir ve birlik olmuş, can cana el ele olmuşsak bugün bu canlaşmaya, haklaşmaya daha fazla ihtiyacımız var” dedi.
Kılavuz: “Hakikatlere gözümüzü açmamız lazım, dünün Kerbelası bugün de var”
Muharrem Ayı’nın çok kutsal olduğunu ve bütün mucizelerin bu ayda gerçekleştiğini ifade eden Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF) İnanç Kurulu ve Mersin Cemevi Başkanı Hasan Kılavuz “Aşure hem birleştirici hem de dayanıştırmacı ve kadir bilme günüdür” dedi.
Çığlık: “Aşure, birlik ve beraberliğin sembolüdür”
Aşurenin, birlik ve beraberliğin simgesi olarak anılmasının yanı sıra farklılıkları korumanın ve aynı kazanda pişmesine rağmen özünü korumasının önemine değinen Mersin Dersimliler Kültür, Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği Başkanı Nurşen Çığlık, “Tıpkı aynı kazanda kaynayan aşure gibi, herkes kendi varlığını koruyabilmeli, kimse diğerini kendisine benzetmeye çalışmamalıdır. Tıpkı aşure çorbası gibi bir yanda Kerbela, öte yanda aşure. Birbirini tamamlayan bir bütünün parçalarıdır” şeklinde konuştu.