PROF. DR. YUSUF İNANDI 'YOLCULUĞUM İNSAN' KİTABINI SEVENLERİNE İMZALADI
Av.Bilgin Yeşilboğaz moderatörlüğünde MTSO Konferans Salonunda gerçekleşen buluşmada Prof.Dr. İnandı kitabını okursever sevenleri için imzaladı.
Kitapta, doyurulması gereken ihtiyaçların zamanında doyurulmasının gerekliliği ve insanların kendilerini gereksiz yüklerden nasıl kurtarabilecekleri, insan ilişkileri bağlamında ele alınarak tartışıldığını belirten İnandı, “Bireylerin, dünyaya gelişlerinden itibaren, yaşamın anlamını sorgulamalarının hayatlarında nasıl bir etki yarattığı, bu etkinin insan için neden önemli olduğu ve yaşamı anlamlandırma çabasının neden gerekli olduğu konuları ortaya konmaya çalışıldı. Yolculuğum İnsan'da, hangi karakterde ve yapıda olursa olsun, yaşamını evrensel ortak değerler etrafında, onurlu ve erdemli bir şekilde nasıl yaşayabileceğini sorgulayan insanoğlunun aradığı yol haritasını bulacaksınız.”dedi
Program moderatör Av.Bilgin Yeşilboğaz’ın Prof.Dr. Yusuf İnandı'nın özgeçmişini okumasıyla başladı.
Prof.Dr. Yusuf İnandı kitabın yazılış amacı ve içeriği hakkında bir sunum gerçekleştirdi.
“Yaşanan deneyimleri bir şekilde not alıyordum sonra bunları bir kitapta toplamam gerektiğini düşündüm” diyen Prof.Dr. İnandı, “ Özellikle yaşamın anlamını sorgulamada insanların yaşama dair ayrı bir felsefesinin olması gerektiği konularda belli bir yaştan sonra bunu insan takip ediyor. Dolayısıyla bütün bu yaşadıklarımdan ilişkilerden toplumda böyle bir ihtiyaç duydum ve bu kitabı yazmaya karar verdim. Kitabın yazılış aşaması ve içeriği hakkında bilgiler sunan İnandı, “Şimdi özellikle kitabın aslında isimlendirilmesinde de çok sıkıntı çektiğimizi söylemek isterim. Yani isim olarak ne olsun? Ne yapalım diye çok uğraştık. En son aslında burada onurlu erdemli kişilikli ahlaklı evrensel bir insan nasıl olmalı dediğimizde çok kapsayıcı bir isim olarak aslında “Yolculuğum insan” deme ihtiyacı duydum. Kitabın birinci bölümünde; İnsan kimdir? Yani insana ait insanın duasını ayet varsayımlar bilim insanları tarafından nasıl ortaya konuyor? Bu varsayımların insanın kişiliğine yansıması. Örneğin biri diyor ki insan doğursa kötüdür diyor işte kötülükler görmüş biri diyor insan doğuştan iyidir. İyimser görüş ve bunların kişilere yansıması nasıl oluyor? 1. Bölümde Bunları konuştuk.Bir başka bölümde ise insan ilişkilerinde kopmalara neden olan kırgınlıklara küskünlüklere neden olan boyutları ya da hani başlıkları ele aldık. Oradan iki tane başlık benim için çok daha ön plandaydı. Bir tanesi varsayımlara bağlı değerlendirmeler yapmak insanı Mutsuz eder Bir de değer vermediğiniz insanlarla mutlu olamazsınız dedim.Bizler aslında hangi inançtan hangi zümreden hangi etnik yapıdan ya da nereden gelirse gelsin insanların kendini değerli hissettiği kendine yüklediği anlamı bozacak ona zarar verecek bir şeyi elinden almamak gerekiyor. Yani bireyi içleştirirsek duvardan farklı olmaz. O nedenle bırakın insanlar hangi inançla hangi değerlerle yaşamak istiyorsa o şekilde yaşasın diye konuştuk oraya yazdık.İnsanların dünyaya geldikten sonra 3 tane genel görüş var. Bir grup insan var ki inançsız biri grupta yine insan var. İnançlı bir grup insan da var. Kafası karışık yani inanma ve inanma arasında karışık ama ben diyorum ki madem bu dünyaya geldik.Yaşamı anlamlandıracak bir şeyler yapmak gerekir diye düşünüyorum. Yani bunun için bazen hedeflerimizin olması gerektiğini orada ifade ettik.O nedenle ben maddi hedeflerin yanında manevi hedeflerinde olması gerektiğini düşünüyorum. İnsanın yaşamını anlamlı kılacak. Bazı şeylerin olması gerektiğini de düşünüyorum. Ben de o yüzden diyorum ki. Yaşamımızda başkalarının mutlu etmenin mutluluğunu da yaşamak gerekir diye düşünüyorum. Yani sadece hayatımızı başkalarının mutlu etmek üzerine kurgulamayalım ama başkalarını mutlu etmekten mutlu olabiliyorsak işte o zaman gerçek anlamda bir birey olabiliriz. Gerçek anlamda kendini gerçekleştirmiş. Bir insan olabiliriz diye düşünüyorum. “dedi.