MERSİN, SURİYE’NİN İMARINDA ÖNEMLİ BİR KENT OLACAKTIR
Çakır değerlendirmesinde şu ifadelere yer verdi:
“2008 küresel finans krizi “Arap Baharı” denen ve özelinde Mersin’e yakın ekonomik pazarlarımız olan Orta Doğu ve Kuzey Afrika ülkelerinde siyasi sorunlar doğurdu. Ticaretimiz kısmen zayıfladı ve Suriye sınır konuşumuz olunca ciddi bir göç akını ile de karşılaştık. Yani, konuya Suriye özelinde bakarsak bu sorunlar bize hem ekonomik hem de yarattığı büyük göçle sosyal anlamda da yansımıştı. Yaşanan son gelişmeler uzun süredir Suriye’de eski rejimin sona ermesine neden oldu. Bunun hem sosyal anlamda sığınmacılarının büyük bir kısmının vatanına geri dönmesini sağlayacağını, öte yandan Suriye’nin dış dünyaya entegre edilmesinin ekonomik anlamda da ülkemize ve Suriye ile bağlar kurmuş olan Mersin’e ekonomik anlamda olumlu şekilde geri döneceğini düşünüyoruz. Mersin iş dünyası olarak yıllar önce ilk göçler başladığında da aynı demeci vermiştik: ‘Biz Mersin iş dünyası olarak bu sürece bir menfaat ve fırsat açısından değil, insani ve vicdani açıdan bakıyoruz’ demiştik. Bugün de aynı noktadayız. Suriyelilerin vatanlarının özgürleşmesinden mutluyuz. Barışın tesisinden mutluyuz; çünkü kaos ve huzursuzluk sadece bir avuç çıkar grubuna kazandırır. Ama barış, huzur ve girişim özgürlüğü herkese kazandırır. Ülkemizde kaldıkları süreçte Türk kültürünü, Türkçeyi ve ekonomik iş modellerimizi öğrenen Suriyeli vatandaşların ülkelerine dönmeleriyle karşılıklı ticari ilişkiler de çok güçlü bir şekilde artacaktır diye düşünüyoruz. Mersin iş dünyası, Suriye’nin her alanda ve her sektörde yeniden imar edilmesi anlamında deneyimi ve ekonomik gücü ile göreve hazırdır. Ama önce Suriye’de devletin tüm organlarıyla işlemesi ve basış ve huzurun tam anlamıyla sağlanması gerekiyor.