Ekmen, konuşmasında son 15 gündür Mersin'in gündemini sarsıcı bir şekilde meşgul eden Aydıncık'ta yapılacak balık çiftliği projesinin, Mersin'in turizmi ve doğal güzellikleri için büyük bir tehdit oluşturduğunu ifade etti. Mersin Çevre İl Müdürlüğü'nün ÇED raporuna itiraz süresini bayram tatiline denk getirmesini eleştirerek, bu durumun itiraz sürecini zorlaştırdığını belirtti.

Ekmen, Mersin'de balık çiftliği yapılması kararının ilk olarak 2008 yılında alındığını hatırlatarak, geçen 16 yıl içinde Mersin'de çok şeyin değiştiğini ve 2010 yılında açıklanan Turizm Master Planı'nda Mersin'in sekiz turizm geliştirme bölgesinin balık çiftliklerinden olumsuz etkileneceğini söyledi. Ekmen, "Eğer bu balık çiftlikleri yararlı olsaydı, Balıkesir Edremit'ten sökülüp Mersin'e taşınmazdı. Bu balık çiftlikleri, kimyasalları, ilaçları ve antibiyotikleri ile denizimizi çöplüğe çevirecek ve doğal balıkçılığı bitirecektir," dedi.

ÇED raporlarını inceleyen uzmanların raporların gerçeği yansıtmadığını ve bilimsel kriterlere uygun hazırlanmadığını belirttiğini aktaran Ekmen, ÇED raporlarına yapılan itirazların büyük bir ciddiyetle ele alınması gerektiğini vurguladı. "Faaliyet alanı olarak belirlenen bölgede korunacak hassas alanlar, arkeolojik sit alanları ve Akdeniz foku yaşam alanı gibi önemli bölgeler bulunmaktadır. Bu alanlar, bir firmanın kar hırsına kurban edilemez," dedi.

Bölgenin iklim ve deniz akıntı karakteristiğinin balık çiftlikleri için uygun olmadığını belirten Ekmen, bu projelerin denizi kirleterek turizmi olumsuz etkileyeceğini söyledi. Taşucu'nda yaşanan canlı hayvan taşıyıcılığı nedeniyle insanların maskeyle denize girmek zorunda kaldığını hatırlatan Ekmen, benzer bir durumun Aydıncık'ta yaşanmasının kabul edilemez olduğunu vurguladı.

2008 yılında alınan kararın, 2010 Master Planı da gözetilerek güncellenmesi gerektiğini belirten Ekmen, ÇED raporunun uluslararası doğa koruma standartlarına aykırı nitelikler içerdiğini söyledi. Bu itirazların incelenmesi sırasında, uluslararası Bern ve Barcelona Sözleşmeleri gibi doğayı koruma yükümlülüklerinin mutlaka dikkate alınması gerektiğini ifade etti. Bern Sözleşmesi, Avrupa'nın yabani flora ve faunasının ve onların doğal yaşam alanlarının korunmasını amaçlarken, Barcelona Sözleşmesi ise Akdeniz'in deniz çevresinin ve kıyılarının korunmasını hedeflemektedir.

Son olarak, Ekmen, Mersin Çevre Platformu'nun açıklamasının son cümlesiyle konuşmasını tamamladı: "ÇED raporuna itiraz ediyoruz, projenin iptal edilmesini istiyoruz ve bu çiftliğin kurulmaması için bütün Mersin, tüm unsurlarıyla ve el birliği ile mücadele etmeye devam edecektir."