Hasan Arslan mesajında şu ifadelere yer verdi:
"15 Temmuz hain darbe girişiminin yıl dönümündeyiz. Demokrasiye, milli iradeye vurulan bütün darbeleri ve 15 Temmuz darbe girişimini bir kez daha şiddetle kınıyor, lanetliyorum.

15 Temmuz hain darbe girişimini duyduğumuz andan itibaren millet olarak aynı duyguda birleştik. Milletimiz büyük bir aşkla ülkesine, demokrasisine ve geleceğine sahip çıktı. Yaşlı, genç, kadın, erkek, tüm halkımız o gün ayağa kalktı, namusunu hainlere çiğnetmedi.

Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın çağrısı ile meydanları dolduran, canından vazgeçerek vatanı savunan, büyük ve kutlu bir mücadeleye imza atarak tek yürek olan milletimizin ve Mersinli hemşerilerimizin verdiği mücadele bir geceyle sınırlı değildi. Demokrasiye sahip çıkan milletimiz gibi Mersin halkımız da 27 gün boyunca dünya tarihinde eşine rastlanmayacak bir kararlılıkla nöbet tuttu. Meydanları dolduranlar yeni bir saldırının gerçekleşme ihtimaline karşı hazırdı. Genç, yaşlı, kadın, erkek günün ilk ışıklarına kadar bir aradaydı. Demokrasinin vazgeçilmez, bayrağın indirilemez ve vatanın bölünmez olduğunu tek ses olarak tüm dünyaya haykırdık ve 15 Temmuz destanını hep birlikte yazdık.

15 Temmuz, Türk milletinin çok ağır bir gecede, kara bulutların çöktüğü bir gecede yeniden dirilişinin adıdır, tarihimizdeki çok önemli dönemeçlerden birisidir. 15 Temmuz Türkiye’nin ikinci kurtuluş mücadelesinin adıdır. Dün tarihinde hiçbir millete nasip olmayan büyük bir kahramanlık destanını bu yiğitlerimiz yazdı. Başkomutanına, hükümetine, bayrağına sahip çıktı. Karşılarında tanklar, toplar, uçaklar vardı, ağır silahlar vardı. Onların nesi vardı, Allah’ı, imanı, inancı, vatan sevgisi vardı ve elinde de ay yıldızlı bayrağı vardı. Onun için şehitlerimizin hatırasını yaşatmak, emanetlerine sahip çıkmak bizim en asli görevimizdir.

15 Temmuz gecesi gördük ki devletin asıl sahibi millettir, Türkiye’yi kurtaracak yegâne güç de milletin bizatihi kendisidir. FETÖ ihanet çetesi, millete ait olan devleti gasp ederek, millete karşı kullanmaya çalıştığı için hezimete uğramış, kendini milletimizin ayaklarının altında bulmuştur.

Şehitlerimize ve gazilerimize söz veriyoruz; bu aziz vatanı namert ve kalleşler çiğneyemeyecek. Rengini şehitlerimizin temiz kanından alan bu al bayrak hiç bir zaman inmeyecek, bu ezanlar dinmeyecek. Hiç bir ihanet şebekesi, hiç bir terör örgütü birliğimizi, beraberliğimizi, kardeşliğimizi bozamayacak. O karanlık gecede okunan ezanlar ve salalar ruhumuzu nasıl bütünleştirdiyse aynı şekilde biz daima bir olacağız, beraber olacağız. Bundan böyle bu asil milletin iradesini hiç kimse, ama hiç kimse çiğneyemeyecek.

Ülkemizi, vatanımızı teslim etmedik. Geleceğimizi de hainlere teslim etmeyeceğiz. Hainlere ihanetin hesabını soracağız ve yolumuza güven içerisinde kararlılıkla devam edeceğiz.

Türkiye Cumhuriyeti tarihinde yaşanan darbelerden ve 15 Temmuz gecesinden edindiğimiz tecrübelerle Türkiye’yi ve demokrasimizi güçlendirecek hamleleri gerçekleştirmeye devam edeceğiz. 15 Temmuz’u ve o hain girişimi milletçe nasıl engellediğimizi asla unutmayacağız, unutturmayacağız. Aziz milletimizin hainlere karşı olan şanlı direnişini nesilden nesile aktaracağız.

Bu duygu ve düşüncelerle, o tarihi gecede şehadet şerbetini yudumlayan ve bu toprakları bize vatan kılmak için canlarını feda eyleyen tüm şehitlerimizi rahmet, minnet ve şükranla anıyor, kahraman gazilerimize sağlıklı bir ömür diliyorum. Asil Mersinli hemşehrilerime 15 Temmuz Hain Darbe Girişiminde ve akabindeki süreçte bağımsızlığımıza tüm Türkiye’de olduğu gibi sahip çıktıkları için bir kez daha minnet duygularımı iletiyorum. 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü kutlu olsun."